Sanal dünyanın kullanımındaki artış, reklam ve reklamcılık terimlerine oldukça büyük sorumluluklar yüklemişken; reklam ajansları son derece uzmanlaşmış ve rekabetin yüksek olduğu bir endüstrinin yıldız parçası haline geldi. Küçük işletmelerin yaygınlaşması ve e-ticaret şirketlerinin çoğalmasıyla, markalaşma konusunda büyük bir artış meydana geldi. Bu noktada ise piyasada ince bir çizgi ve yeni bir anlayış doğdu: “reklam işini kendin yap”.
Küçük bütçeli işletmelerin ürün çeşitliliği çok fazla olmadığı gibi; satışlarını da çoğunlukla e-ticaret sitelerinde, yani zaten büyük reklam kampanyaları yürüten şirketlerle çalışan sitelerde gerçekleştiriyorlar. Instagram gibi platformları ise satış yapmak için değil, küçük dekoratif malzemelerle ürünlerinin tanıtımını yapmak için kullanıyorlar. Bu platformlarda küçük çaplı reklam çıkmak ise, elbette teknoloji çağında yaşayan herkesin birkaç pratik ile öğrenebileceği okuma, deneme ve yanılma yönteminden geçiyor.
Burada ince bir çizgi oluştuğundan bahsetmiştik. Açıklamak gerekirse, küçük işletmelerin kendi işlerini olabildiğince az maliyet ve az kişiyle yürütmeye çalışmaları elbette anlaşılabilir bir reklam modeli. Diğer yandan, neredeyse birçok marka ve şirket, bu politikayı kendisinde uygulamaya çalışarak maliyeti olabildiğince düşük tutmak için reklam işlerini yürütebilecek profesyonel bir şirketle çalışmayı tercih etmiyor; hatta kendi bünyesinde tam donanımlı bir departmana sahip bile değiller. Oysa bir firmanın en büyük gelir kaynağı, reklam dönüşleridir demek doğru olacaktır.
TÜRKİYE’DE DİJİTAL REKLAM
Peki “Ülkemizde reklamcılığın gelişimi ne durumda?” sorusunun cevabına geçmeden önce, reklamlar hakkında birkaç bilgiyle başlayalım: reklamlar dijital ve geleneksel olarak ikiye ayrılıyorlar.
Geleneksel reklamlar: TV, gazete, dergi vb. basılı mecralarda yer alan tüm reklamları kapsıyor.
Dijital Reklamlar: İnternet kullanıcılarına yönelik; web sitelerinde, dijital dizi izleme platformlarında ve sosyal medya mecralarında karşımıza çıkıyor.
Dünya üzerinde ilk reklam 1700’lü yıllarda dergilere verilmiş olup, ilk dijital reklam ise Amerika’da 1994 yılında bir web sitesi üzerinden yayınlanmıştır. Dijital reklamlar, geleneksel reklamlar kadar uzun bir geçmişe sahip olmasalar da günümüzde yaklaşık 28 yıldır kullanılmaktalar. Amerika’da 2017 yılından bu yana, dijital reklamların oranları, geleneksel reklamların üzerinde seyretmektedir.
Türkiye’de, toplam nüfusun %42’si aktif internet kullanıcısı ve 50 milyondan fazla aktif akıllı telefon bulunmaktadır. Ülkemizde dijital reklamlar, tüm reklamların yalnızca %25,9’luk bir bölümünü kaplamaktadır. Bu noktada dijital reklamcılık konusunda oldukça geride kaldığımızı ve reklamın öneminin henüz ülkemizde yeterince yaygınlaşmadığını verilerle de doğrulamak mümkün.
Oysa bir reklam kampanyasının veya bir markanın sosyal medya gönderisinin oluşturulma süreci, oldukça iyi bir iş birliği ve sonrasında verilen reklamlar için üst düzey bir strateji bilgisi gerektiriyor. Örneğin, bir web sitesinin ziyaretçilerini, içerik kalitesini, hedeflerini gibi birçok parametresini hesaba katmak ve bu doğrultuda içerik ve metrik uyumunu yakalayarak bir reklam vermek, işletmeniz için oldukça büyük önem arz ediyor. Unutmayın ki, günümüzde kullanıcıların tümü markalara Google penceresinden bakıyor. Yani bir firma, hizmet kalitesinden ödün vermeden Google için ne kadar iyiyse, müşterileri için de o kadar iyi olacaktır.
DİJİTAL REKLAM METRİKLERİ
Basit gibi görünse de reklamında bir reçetesi vardır. Stratejinizi belirlemeden önce, ne amaçladığınızı belirlemeniz gerekmektedir. Daha çok ürün satmak mı, web sitenizde trafik oluşturmak mı, daha çok beğeni ve yorum mu yoksa bilinirlik kazanmak mı? Elbette sosyal medya paylaşımlarınızın da dikkat çekici olması, sosyal medya hesaplarınız için markanıza özel bir içerik ve tasarım çalışması yapmak gerekiyor. Ancak işin mutfak kısmı, neredeyse tüm sosyal medya platformlarının bağlı olduğu Google’ı etkilemek. Bir web sitesinin doğru ilerlemesi ve hedeflenen dönüşleri almak için üzerinde çalışılması gereken başlıca metrikleri sizler için şöyle sıralayalım:
- Ziyaret (Oturum, Session, Visit)
- Sayfa Görüntüleme (Page View)
- Sayfadan Hemen Çıkma (Bounce)
- Dönüşüm (Conversion)
- Ortalama Oturum Süresi (Session Duration)
- İlişkilendirme (Attribution Modeli)
- Trafik Kaynakları
- UTM Tracking
- CTA (Call to Action)
- Varış Sayfası (Landing Page)
Reklam stratejileri ülkelere göre siyasal ve beşerî olarak değişiklik gösterecektir. Ayrıca özellikle dikkatini çekmek istediğimiz kitlelerin kriterlerini belirlemek gerekmektedir. Örneğin bir rimel pazarlamak istiyorsanız hedef kitleniz yoğun olarak 16-45 yaş arası kadınlar olacaktır. Kitlenize hitap ederken kullanacağınız dil, platform, renkler, tasarımlar, sloganlar gibi reklam modelinizi belirlemeniz ve broşürler, kampanyalar, videolar, hesap yönetimleriniz, yorumlara geri dönüşler, reklam çıkmanız gereken paylaşımlar, Google benim işletmem hesaplarınız, web siteniz, çekimleriniz, bloglarınız gibi birçok dijital alanı profesyonel olarak yönetebilmeniz gereklidir. Elbette bu işi doğru yapabilmek için bu konuda gerçekten eğitimli ve deneyimli olmak gerekir.
Reklam ve dijital medya uzmanlığının profesyonelliği ile “sosyal medya kullanmayı bilmenin” arasında ince bir çizgi bulunmaktadır. İşte bu yol ayrımında, ülkemizde hala pek çok firma bir reklam şirketiyle çalışmanın önemini yeterince kavrayabilmiş değiller. Üstelik günümüzde ebeveynlerin bile Facebook’tan ilk okul arkadaşlarını aradığı; birçok ülkede telefonların Facebook uygulaması yüklü olarak satıldığı bu dönemde!
Özetle, “reklam işini kendin yap” anlayışından çıkmamız ve dünyanın gelişim hızına ayak uydurmamız gerekiyor. Profesyonel bir reklam ajansıyla çalışmak, büyük bütçeler harcamak anlamına gelmiyor. Üstelik, doğru bir reklam stratejisi sayesinde geri dönüşlerinizin çok daha büyük olması kaçınılmaz bir gerçek. Doğru reklam vermenin, kullanıcılar üzerindeki etkisini daha detaylı öğrenmek isterseniz https://vaviencreative.com/telefonlar-bizi-dinliyor-olabilir-mi/ yazısına göz atabilirsiniz. Bir marka için reklama önem vermek, firmanın bilinirliğine giden yolda atılması gereken kritik bir adımdır.